30 Kasım 2010 Salı

ABD’Lİ ERGENEKON / Ali İhsan GÜRCİHAN



Belgeler yayınlanınca stratejik ortaklık ve de ortakların hali ne imiş hep beraber gördük.
Bugüne kadar inanan inanmayan,bilen bilmeyen,duyan duymayan ve gören görmeyen herkes artık anlamıştır ki ;
Meğer Bizim stratejik ortak ne kadar İKİ YÜZLÜ imiş.
Ve de ;
Olay üzerine Dışişleri Bakanı Clington’un dün yaptığı bizleri aptal yerine koyan çok pişkin açıklamalarına bakarsak rahatlıkla şunu da söyleyebiliriz ki ;
Bizim stratejik ortak iki yüzlü olduğu gibi bir o kadar da YÜZSÜZ’müş…Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun durumu normal gören,kınama dahi içermeyen açıklaması ise ayrı bir utanç.

Belgelere bakarsak,doğru yanlış diz boyu pislik ve rezalet.
Siyasette bir yanda dalkavukluk,öte yanda altını oyma,
Yurt dışı banka hesapları,
Yönetimde güvensizlik,rezillik,
Kişisel yolsuzluk,
Cemaat,tarikat faaliyetleri ve kadrolaşma,
Silahlı Kuvvetleri yıpratma,
Ülke sırlarını ABD yetkilileri ile paylaşma,Kendi insanımız ve yetkililerimiz
hakkında ABD’liler ile dedikodu,
Türk insanına ikinci sınıf insan gözü ile bakma.

Bunlar sadece diplomat raporları.Yani siyaset sahnesinde genelde yasal ve meşru zeminde görev yapan ve ölçülü davranmak zorunda olan sözüm ona kibar insanların raporları.

Bir de gerçek istihbaratçıların raporlarını düşünün bakalım ;
Gizli amaçları ve görevleri uğruna illegal çalışan ne idüğü belirsiz CIA ile özel istihbarat timlerinin raporları ortaya çıksa,kimbilir hakkımızda daha ne beter şeyler rapor edildiğini ve de ne rezil işler yapıldığını göreceğiz ….

Peki şunu da düşünmek ve sormak gerekmez mi ?
WIKILEAKS,elçiliklerden merkeze gönderilen istihbarat ve değerlendirme raporlarını ele geçirmiş de,merkezden elçiliklere gönderilen hiçbir talimat ve emri yakalayamamış mı acaba ?
Bilgi akışının sadece tek yönlü olarak ortaya çıkması şaşırtıcı ve anlamlı değil mi ? Bunca istihbarat ve rapor üzerine elçiliklere hiçbir talimat gönderilmemiş olması mümkün mü ?

Belki de esas gürültü daha sonra ortaya çıkacak.Pek sanmıyorum ama bekleyeceğiz ve göreceğiz.

Gelelim bundan sonrasına …
Kendi insanına dahi göz açtırmayan bizim ŞAHİN yetkililerin,ABD’liler özür diledi diye bu tükürüğü yalayıp defteri de kapatacak halleri yoktur herhalde.
Aleyhimizde bilgi toplayıp,demokrasi dışı yollarla siyasi etkinlik yaratmaya çalıştıklarına ve hatta askeri darbe için dolaylı tahrik yöntemleri kullandıklarına göre,en azından bu adamların tüm pisliklerinin ortaya konması için UMARIM derhal geniş çaplı bir soruşturma başlatılacaktır.
Geçmişimizle hesaplaşma ve demokrasi adına bir sürü hatalı bilgi ve yakıştırma ile ERGENEKON,BALYOZ soruşturması ve davası ile ortalığı ayağa kaldıranlar Amerikalılar’a gelince susacak değil ya..

Hiç şüphemiz yok ki ;
Sayın İstihbaratçılarımız,Polislerimiz,Hukukçularımız ve Siyasilerimiz Ülkemize gerçekten hizmet etmek için bu durumu güzel bir fırsat olarak değerlendirecek ve de buna karşı gerekeni yapmayı Milli bir görev olarak kabul edeceklerdir.
Bu kirli bilgiler üzerinden hareketle,Ergenekon için gösterilen duyarlılığın ve hukuk dışı anlayışın yarısının gösterilmesi halinde gerçekten kimlerin gizli ve örtülü faaliyetler içerisinde olduğunun ortaya konabileceğini ve bu ülkede nasıl bir kirli oyun oynandığını tüm vatandaşlarımıza ispat edecektir.

İşte o zaman egemen ve demokrat bir Türkiye adına;
Gerçekten bağırsaklarımızı temizleme fırsatını yakalayacak ve ERGENEKON konusunda yapılan yanlışlıklar ile hatalar da çok açıkça anlaşılacaktır.

Soruşturmanın adına gelince ;
ABD’li ERGENEKONCULAR,BALYOZCULAR ya da US-ERGENEKON ne derseniz deyin farketmez..
Stratejik ortağınız bu konu da yan çizecek değil ya.
Ne dersiniz..
Hodri meydan.
30 KASIM 2010
Kaynak:Ali İhsan GÜRCİHAN

7 Kasım 2010 Pazar

TERÖRİSTBAŞI’NI AKLAMAYA ÇALIŞAN DESTEKÇİLER…Ali İhsan GÜRCİHAN

Gazeteci Cengiz ÇANDAR,birkaç gün önceki yazısında bakın kendi cümleleri ile aynen ne diyor ;

”Medya’da “Terör örgütü PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan'dan yeni mesajlar var” gibi sunumlar söz konusu.“Bölücü başı”, “Terörist başı”, “terör örgütü” gibi sıfatları artık terk etmek gerekli. Çünkü, yeni dönem “yeni dil” gerektirir.
“PKK lideri Abdullah Öcalan” demek hem zor değil, hem de yanlış değil.”

Türk Basını dediğimiz camia içerisinde sözüm ona halkı aydınlatmak için kendisine köşe sağlanmış bir görevlinin yaklaşımına ve sözlerine bakın.

İnsan gerçekten şaşırıyor.
Otuz yıl bu Ülke’ye kan kusturmuş bir terör örgütü adına,bazı siyasetçi,aydın,gazeteci ve hatta eski MİT görevlisi çıkıyor ve söylemleri ile terör örgütünün Devletle pazarlık gücünü arttırmak için sanki bir yerden görev verilmiş gibi elbirliği içerisinde çalışıyorlar.

ÇANDAR’a ve benzerlerine göre ;
Yeni dönem ve yeni dil gerekirmiş.
Hangi YENİ DÖNEM ?
Demek sizin de bildiğiniz ve mutabık olduğunuz yeni bir dönem başladı da sizin ifadenizle bizler ayak uyduramıyoruz.
Daha sonuçlanmamış Ergenekon Davası sanıklarına bile terör örgütü mensubu,terörist yaftasını rahatlıkla kullanan sizler,bu ülkeye yıllardır kan ağlatan,binlerce masum insanın,kadının ve bebeğin hukuken tescilli katiline “Terörist Başı” denmesinden neden bu kadar rahatsız oluyorsunuz?
İnsan haklarına ve demokrasiye biraz saygısı olan bir insan böyle bir terörist için hangi safhada ve hangi dilde olursa olsun TERÖRİST dışında başka bir sıfat kullanabilir mi acaba ?

Bay ÇANDAR ;
Artık bu aşamadan sonra “PKK lideri Abdullah Öcalan”demeli diye bir de okuyucularınıza yol gösteriyorsunuz.
Sanki sözünü ettiğiniz kanlı terör örgütü değil de hayırsever ve yurtsever bir sivil toplum kuruluşunun lideri.
Devlet’le ve Cumhuriyet’le hesaplaşanlar ile o değerlere uzun süredir saldırmaya devam eden soysuzların bu yaklaşımınıza itibar edeceğini biz de çok iyi biliyoruz.
Ama unuttuğunuz ya da bu safhada cesaret edemediğiniz bir eksiği de biz size hatırlatmak istiyoruz.

Bakarsınız gün gelir,devran döner.Biz notumuzu düşelim de.
BEBEK KATİLİ TERÖRİST BAŞINI onurlandıracak bir sıfatı koymamışsınız…
Nasıl oldu ise o katile SAYIN demeyi unutmuşsunuz.
Bay ÇANDAR…

8 KASIM 2010